Giovanni Papini-Bitik Adam
Papini’nin kaleme aldığı Bitik Adam, yazarın hayatına tutulmuş bir ayna olarak nitelendirilebilir. 20. yüzyılın kaygı ve huzursuzluklarını kendi yalnızlığıyla harmanlayarak okura anlatmıştır. Aynı zamanda eser Amerika’da ortaya çıkan pragmatizm akımının izlerini taşır.
Giovanni Papini, hayatının her döneminde insanlığa yol gösterme arzusuyla yanıp tutuşan, zamanın inanışlarını, kurallarını değiştirmek isteyen bir yazar. İnsanı her şeye hükmetmesini sağlayabilmek için evrensel bir kanun arayışına girer, ancak böyle bir kanunun olmadığını geç de olsa fark eder. Bu durum, özyaşamöyküsel yapıtının başlığında, Bitik Adam olarak iki kelime ile ifade edecektir.
Papini’nin hayatını anlattığı eser, çocukluğuyla başlıyor. Çocukken çirkin olduğu için dışlanıyor ve kimse onunla oynamak, konuşmak istemiyor. Ergenlik dönemlerindeyse dünyayı cinsellikten ibaret gören yaşıtlarının düşüncelerine katlanamıyor. Yine yalnız kalıyor ve gerçek dediği olguyu kitaplarda buluyor.
Her kitabında olduğu gibi bu kitabında da dili eleştirel, üslubu sert ve birçok zorluğa rağmen Bitik Adam aslında bir yaşama tutunma hikayesi.
“Kim demiş benim ölmem gerektiğini? Ölmek mi? Yani ben de ansızın nefes almayı, görmeyi hareket etmeyi ve acı çekmeyi bırakacağım. Başkaları gibi mi yapacağım, herkes gibi mi? Bütün insanlar ölür. Çok teşekkür ederim ama bu size iyi bir gerekçe gibi gözüküyor mu? Ölmek isteyen ölsün. Ben benim başkası değil. Haydi oradan, siz de. Burada bir yanlışlık, çok büyük bir yanlışlık olmalı. Benim de başkaları gibi ahmakça ortadan kaybolmamın nasıl bir mantığı olabilir ki? Tüm dünyayı içimde taşıdığımı bilmiyor musunuz yani? Ben ölürsem, yağan ve yaprakların üzerine sıçrayan yağmurun, teni yakan güzel güneşin, rüzgâr yaladığında büyük gölge dalgaları oluşturan yeşil ve beyaz çimenliklerin, koca, mavi gökyüzünün, sakin ve beyaz sığırın, karanlık kiliselerin diplerinde altınlar arasında duran Meryemanaların, terk edilmiş genç kızların yanık türkülerinin, akşamleyin elektrik ışığının kırmızımsı aydınlığı altında vitrinlerde parıldayan mutlulukların da olmayacağını bilmiyor musunuz?”
Hala okumadıysanız Giovanni Papini’nin kaleme aldığı bu kiyabı Monokl Öneriyor!
30 NOV 2020