“Okur-kişi, sen kim olursan ol, şu anda burada seninle yüz yüze olmak, gözlerimi gözlerine dikmek, ellerini sıkmak ve sana alçak sesle: ‘Yaşadığına inanıyor musun? Gerçekten, derinlemesine, yoğun yaşadığına? Bu hayatın sana, gençliğin ateşli gecelerinde belki hayalini kurduğun kadar güzel ve büyük görünüyor mu?’ demek isterdim.”

Bu paragrafla başlıyor ve daha ilk paragraftan sizi hayatın gerçeklerine, cevabı bulunamayan sorulara bir daha bakmak zorunda bırakıyor. Aslında bu ilk paragraftan itibaren yazarın içe dönük ve karanlık dünyasında bir gezintiye çıkıyorsunuz.

                Giovanni Papini’nin yazdığı öykülerden oluşan Düşsel Konçerto yaklaşık yarım asırlık bir çalışmanın ürünü. Şiir ve düşünce kitapları arasındaki molalarda yazılan öykülerin görülebilen bir ortak noktası yok. Bazı öyküler çok gerçekçiyken bazılarıysa fantastik unsurlar içeriyor. Bunun nedeniyse yazarın yıllar içerisinde değişen hayal gücü.

                Yazmayı düşündüğü fakat yazmadığı “Dünyanın Altıncı Kısmı” kitabından parçaların bulunduğu Düşsel Konçerto, aynı zamanda yazarın hayatının farklı dönemlerinde yaşadığı duygu ve düşüncelerin dolaylı bir itirafı niteliğini taşıyor.

                Papini hayatı boyunca isyankâr ve mücadeleci bir tavır sergileyerek ve birçok kere fikir değiştirmiş bir yazar. Dinin tüm biçimlerine karşıyken 1921’de yeniden bulduğunu ilan ettiği Katolizme dönerek “İsa’nın Yaşamı”nı yayımlamıştır. Faşizme yakın bir duruşu vardır. Hatta eserlerinden birini Mussolini’ye ithaf etmiştir. Bu yüzden sert eleştirilere maruz kalmış ve metinlerinin edebi gücü kadar ortaya çıkamamıştır.

                Tüm bunlara rağmen yazarın siyasi duruş ve görüşlerini bir kenara bırakarak okunması ve üzerine düşünülmesi gereken Düşsel Konçerto’yu Monokl Öneriyor!