Maurice Blanchot, sıra dışı düşünce ve yazı üslubuyla radikal yazı deneyiminin aşılmaz isimlerinden biridir. Yapıtlarını eleştiri ve anlatı biçimleri ile felsefi söylemin sıra dışı derinliklerini harmanlayan, herhangi bir tür altında sınıflandırılamayacak edebi bir özgünlükle kaleme almıştır.

Bekleyiş Unutuş kitabı, her satırında sizi düşünmeye ve var olmaya çağıran bir kitap. Her ne kadar 117 sayfa olsa da her satır bir molayı hak ediyor. Bir günde okuyabileceğiniz bir kitaptan ziyade belki hayat boyu yanınızdan ayırmayacağınız bir eser. Çünkü zamanla değiştiğinizde kitaptaki anlamlar da değişiyor ve bir satırı tekrar okuyup o satırdan başka dünyalara adım atabiliyorsunuz.

Uzun ve dar bir otel odasında bir erkek ve bir kadın. Sıkışmışlık, sıkılmışlık duygusuyla birbirlerine tutunan iki ruh ve bu ruhların çığlıkları. Adlarını bilmediğimiz ve zamanı belli olmayan bu kitap aslında bekleyişin ya da unutuşun bir zamanının olmadığını ve herkesin bu iki ruh yerinde olabileceğini bize sezdiriyor. Aralarındaki ilişki, neden o otel odasında oldukları, olayın nerede geçtiği... Hiçbir şey önemli değil. Bekleyiş ve Unutuş dışında hiçbir şey önemli değil.

"Bekleyiş, bekleyişte verilmemiş olan mevcudiyetin beklenişidir; bununla birlikte bu mevcudiyet, onda mevcuda dair ne varsa elinden alan bekleyiş tarafından basit mevcudiyet oyununa sürüklenmiştir."

Maurice Blanchot'un okuru bekleyiş ve unutuşun labirentine davet ettiği bu kitabı MonoKL Öneriyor!