Teju Cole ilk romanı Açık Şehir ile dikkatleri üzerine çekti. Fotoğraflarla desteklediği kitapları birçok ödüle layık görüldü. Kitaplarındaki fotoğraflar Amerika ve Hindistan'da birçok bölgede sergilendi.
Teju Cole, yaşadıklarını tüm çıplaklığıyla anlatıyor. On beş yıl Amerika'da yaşadıktan sonra ülkesini ziyarete gittiğinde artık hem bir Nijeryalı hem de olaylara dışarıdan bakabilen bir yabancı.
Hırsıza Her Gün Bayram, Cole'ün kendi ülkesinde gördüğü yolsuzlukları anlatsa da her birimizin her zaman yaşayabileceği ya da yaşadığı olaylardan oluşuyor. Her yerde rüşvet almak, yolsuzluk yapmak yasaktır gibi tabelalar, uyarılar da olsa bu tabelaların olduğu yerde yasak olan ne varsa gerçekleşiyor. Yazarın kimi zaman kinayeli bakış açısı sistemin çarpıklığını gözler önüne seriyor.
Yazar, konuk olduğu evin penceresinden baktığında gördüğü Nijerya'nın güzel doğasını hatırlıyor. Şimdi o doğanın yerinde çanak antenler, kat kat binalar var. Ayrıca canlanan ekonominin bir diğer belirtisi internet cafeler her yerde. İnternet dolandırıcılığıyla ilgili bir yazı her yere asılmış ama kimsenin denetlediği yok. Yakalanan olursa da minik bir rüşvet karşılığı serbest bırakılıyor.
Kilisede papazın vaazı dayanmak, iyileşmek üzerine... Ama kilisenin zenginliğine karşılık halkın fakirliği yine yazarın gözünden kaçmayan bir detay.
Teju Cole bunları anlatırken sade ve akıcı bir dil kullanıyor. Fotoğraflarla desteklediği anlatımı onun dünyası görmemizi sağlıyor. Bu gerçekleri fark etmemizi sağlayan, estetik ve edebi açıdan doyurucu kitabı MonoKL Öneriyor!
Ayrıca 2021 yılı içerisinde yayımlayacağımız Teju Cole'ün ilk kitabı Açık Şehir'i de buradan duyurmuş olalım.
Kitabı biraz daha yakından tanımanız için kısa bir bölüm:
Muyiwa'nın erkek kardeşi Adebola ben evden ayrılırken yeni doğmuştu. Şimdi lise ikide, bir iki yıl içinde üniversiteye gitme hayalleri kuruyor. Parlak bir çocuk, kendi dönemindeki 250 kişi arasında ilk yirmiye girmesini bilmiş. Düşünceli, iyi huylu biri ve Ogun eyaletinin Ikenne Bölgesi'nde yer alan Mayflower Okulu'na gidiyor. Nijerya'nın en meşhur okullarından biri olan Mayflower, 1956'da Tai Solarin tarafından kurulmuştu. Solarin, ülkeyi peş peşe kötü bir biçimde yöneten askeri cuntalarca zulmedilmiş aykırı bir kişilikti. 1994'te öldü, fakat çoğu Nijeryalı onu hala büyük bir saygıyla anıyor. Bunun bir nedeni, hayatının büyük bölümünü Nijerya'da temel eğitimin ücretsiz ve zorunlu hale getirilmesi için çalışarak geçirmiş olması.
- Tai Soalrin bir hümanistti, diyor Adebola.
- Doğru, diyorum. Peki hümanist nedir, biliyor musun?
- Evet, tabii ki. Hümanist, Tanrı'ya inanmayan kişidir.
- Hayır, hayır Adebola. Hümanist o anlama gelmiyor.
- Tai Solarin, bir hümanist. Ve Tai Solarin Tanrı'ya inanmıyor.
- İkisi de doğru. Fakat birinden diğerinin sonucu çıkmıyor. Hümanist insanlığa inanan biridir, insan yeteneği ve potansiyelini her şeyin önüne alan biri. "İnsani bilimler" de buradan geliyor. Tanrı'ya inanmayan kişiye ateist denir.
- Hümanist, Tanrı'ya inanmayan kişidir. Okulda bize böyle öğrettiler.